ABD’de bir cinayet suçundan 43 yıl küçük bir tecrit hücresinde kalan ve tahliye olduktan sonra kendisini ülkedeki cezaevlerinin reformdan geçirilmesine adayan Albert Woodfox, 75 yaşında yaşama gözlerini yumdu.
Cezaevinde günün 23 saatini 1.83 metre genişliği, 2.74 metre uzunluğundaki hücrede 43 yıl geçiren Woodfox, cezaevinden çıktıktan sonra, “Yalnızlık” (Solitary) adıyla bir kitap yazmıştı.
Leslie George ile birlikte yazılan kitap, 2019 yılında Ulusal Kitap Ödülü ve Pulitzer Ödülü için gösterilen adaylar arasında finale kalmıştı.
Woodfox’un ölümüne Covid-19 virüsünün yol açtığı açıklandı. Haziran ayında Covid-19’a yakalanan eski mahkum, geçen hafta nefes darlığı çekmesi üzerine hastaneye kaldırılmıştı.
Louisiana eyaletindeki St. Francisville kasabası yakınlarındaki cezaevinde yaklaşık yarım yüzyıl tecrit hücresinde kalarak dramatik bir rekora imza atan Woodfox 2016 yılında tahliye olmuştu.
1965 yılında silahlı soygun suçundan ilk kez cezaevine giren Woodfox, 1972 yılında cezaevi gardiyanı Brent Miller’ı öldürmek suçundan yeniden yargılanarak mahkum olmuştu. Albert Woodfox, uzun süre cezaevi gardiyanını öldürdüğünü kabul etmemişti.
“Angola” adıyla anılan cezaevinde yatan Woodfox ile birlikte Robert King, yıllarca tecrit hücresinde kalmaları ve siyasi faaliyetlerinden dolayı ABD kamuoyunda ‘Angola üçlüsü” olarak biliniyordu.
Siyasi görüşleri yüzünden kendilerine özellikle kötü davranıldığını savunan Woodfox ve Wallace, politik fikirleri yüzünden tecrit hücresine atıldıklarını uzun yıllar dile getirdi.
ABD’de 1966-1982 yılları arasında var olan ve siyahların haklarını savunan Kara Panter Partisi’ne gönül veren bu mahkumlar, cezaevinde 1971 yılında parti adına eylemler düzenleme yoluna gitmelerin ardından tecrit hücresine atılmıştı.
Cezaevi yetkilileri, Kara Panter Partisi faaliyetlerinin diğer mahkumlar arasında düzeni bozacağı endişesiyle üç mahkumun hücre hapsinde tutulmasına karar verildiğini bildirmişti.
Woodfox, tahliye olduktan sonra ülkedeki cezaevlerinin reformdan geçirilmesi konusunda verdiği demeçlerle kamuoyu tarafından yakından tanınıyordu.
Kaynak: euronews
