- Advertisement -spot_img
Ana SayfaABDUzaylılar varsa, gezegenleri büyük ihtimalle mor renkli!

Uzaylılar varsa, gezegenleri büyük ihtimalle mor renkli!

- Advertisement -spot_img

Derin uzayda yaşam var mı? “Sadece yeşile bakmayı bırakın. Mora da bakın.”

NASA şimdiye kadar farklı türde kayalık ve Dünya’ya benzeyen gezegenler keşfetti. Ancak bizimkinin aksine bu gezegenlerin çoğu, eğer canlılığa sahipse, çoğu mor renkli olabilir.

Ağaçlar, algler, otlar ve Dünya’mıza hakim olan organizmaların temsil ettiği rengi başka yerlerde de hayal etmek oldukça kolay. Bu yeşil renkli “yaşam”, Güneş’ten belli ışık dalgalarını alıp fotosentez yöntemiyle kendine enerji üretebiliyor. Yeşil pigmentli klorofil de bu başarılı işlemin sürmesine yardımcı oluyor. Ancak astrobiyolog ve mikrobiyologların yaptığı yeni bir araştırma, Dünya dışındaki bir gezegende bu tür canlıların yeşil yerine mor pigmente sahip maddeler kullanarak, yıldızdan gelen farklı türdeki ışıkla enerji üretmesinin daha olası olduğunu ortaya koyuyor.

Aslında bu çok da sıra dışı bir fikir değil. Sonuçta Dünya’daki birçok mikrobik canlı da mor renge sahip. Dünya’da yeşil rengin baskın olmasının nedeni, artık oksijen anlamında zengin olan atmosferimizle birlikte bu “yeşil canlıların” oksijenli fotosentezi kullanarak birçok ekosistemde hayatta kolayca kalabilmeleri.

Cornell Üniversitesi Carl Sagan Enstitüsü’nden mikrobiyoloj Lígia Fonseca Coelho’ya göre diğer gezegenlerde de durumun bu şekilde olması gerekmiyor.

Monthly Notices of the Royal Astronomical Society isimli hakemli bir bilim dergisinde yakın zamanda yayınlanan araştırmanın hedeflerinden biri, dış gezegenlerle ilgili gözlemlerde mor renkli canlılığın işaretlerinin aranması gerektiği yönünde. Yakın zamanda devreye girmesi beklenen sıra dışı güçteki ELT (Sıra Dışı Büyüklükte Teleskop) ve Dünya yörüngesinde görev yapması planlanan HWO (Yaşanabilir Dünyalar Gözlemevi), bu tür dış gezegenlerin atmosferlerinin yapısını ve yaşanbilirliğini inceleyecek.

“Sadece yeşile bakmayı bırakın. Mora da bakın.”

Bilim insanları Massachusetts ve New York’taki göller ve bataklıklar gibi farklı ekosistemlerden 20’den fazla mor renkli bakteri toplayarak canlı pigmentlerini ve nasıl ışık yaydıklarını ölçtüler. Ardından, yabancı bir gezegenin yansıyan ışığında görülebilecek benzersiz renk ve kimyasal parmak izleri olan “ışık imzalarını” simüle ettiler ve bu mor bakterilerin canlı, tanımlanabilir imzalar oluşturacağını buldular.

Coelho konu hakkında şöyle diyor: “Sadece yeşile bakmayı bırakın. Mora da bakın. Önyargılarımız nedeniyle yaşamın izini kaçırabiliriz.”

Lígia Fonseca Coelho elinde mor pigmentli bakteriyle dolu bir örnek tutarken.
Dünya benzeri bir dış gezegenin NASA tarafından hazırlanmış bir konsept görüntüsü.

Öyle ki, mor yaşam sadece var olmakla kalmayıp, oldukça yaygın da olabilir.

Samanyolu Galaksisi’nde en bol bulunan yıldızlar, “kırmızı cüce” olarak adlandırılan küçük kırmızı yıldızlardır. (Dünya’ya en yakın yıldız olan Proxima Centauri bile bir kırmızı cüce.) Bu yıldızlar Güneş’in sadece bir bölümü kadar büyüklüğünde ve sıcaklık bakımından en soğuk yıldızlardır. Buna göre, bir kırmızı cücenin yaydığı ışığın çoğu daha düşük enerjilidir (kızılötesi veya kırmızı ışık dalgalarında), bu nedenle yakındaki herhangi bir organizmanın hücrelerine güç sağlamak için muhtemelen bu kızılötesi ışığı (gözlerimiz tarafından görülemeyen) kullanması gerekecektir. Coelho “Eğer gezegende yaşam varsa, bunun yerine bu [kızılötesi] enerjiyi kullanacaktır” diyor. En önemlisi, Dünya’da mor ve tonlarındaki bakteriler bu düşük enerjili ortamlarda gelişiyor.

Yeşil mikrop ve organizmaların hayatta kalamadığı veya hayatta kalmaya en uygun olmadığı bir gezegende, mor pigmentli canlılar onlara üstün gelip gezegendeki dominant yaşam haline dönüşebilir.

“Dünya da bir zamanlar mor olabilir.”

Hatta bu türde mor bakterilerin, Dünya’nın erken dönemlerinde oldukça yoğun bulunmuş olması bile mümkün. Sonuçta gezegenimiz, 4.5 milyar yıllık ömrünün yarısında oksijene sahip oldu. Yeşil, oksijen kullanan ve fotosentez yapan bitkilerin Dünya’yı kaplamasından önce de uzun bir dönem vardı. Farklı kimyasal tepkimelerle hayatta kalan, farklı bakteriler de Dünya’ya yayılmış olabilir.

Coelho da bu olasılığı destekliyor: “Dünya da bir zamanlar mor olabilir.”

Kaynak: Mashable/ Mark Kaufman’ın haberini Özgür Yıldız Türkçeleştirdi.

- Advertisement -spot_img
- Advertisement -spot_img
Bizi Sosyal Medyadan Takip Edin
16,985BeğenenlerBeğen
2,458TakipçilerTakip Et
61,453AboneAbone Ol
Okumalısınız!
- Advertisement -spot_img
Related News
- Advertisement -spot_img

CEVAP VER

Lütfen yorumunuzu giriniz!
Lütfen isminizi buraya giriniz