Ufukta kaydadeğer yağış gözükmezken, 2021 başından beri ABD’nin yarısının ve batı yakasının hemen her bölgesinin kuraklık içinde olduğu belirtildi.
Los Angeles Times, ABD federal hükümeti ile Nebraska-Lincoln Üniversitesi’nin haftalık kuraklık haritası olan ABD Kuraklık İzleme’ye göre Montana, Idaho, Washington, Oregon, Kaliforniya, Nevada, Arizona ve New Meksiko eyaletlerinin hepsinin kuraklığın 5 derecesi içinde en ağırları olan aşırı ve sıradışı kuraklık çektiğini yazdı.
Nebraska-Lincoln Üniversitesi Ulusal Kuraklık Azaltma Merkezi’nden iklim bilimci Curtis Riganti, Kolorado, Utah, Kuzey Dakota ve doğu yakasında Illinois eyaletinin de çeşitli düzeylerde kuraklık çektiğini söyledi.
CNN’in iklim servisi, tarihi kuraklığa perspektif getirmek için haritaları biraraya getirip geçmiştekilerle kıyaslama yaparken, bugünkü haritalara göre batı yakasının yüzde 88’inin kuraklık gösteren kırmızın çeşitli tonları içinde olduğunu belirtti.
Rocky Dağları, Cascade Sıradağları ve Sierra Nevada Dağları arasında bulunan Dağlararası Batı bölgesinin 2000 yılından beri kuraklık içinde olduğunu aktaran CNN, “Bu bir kısır döngü: Sıcak hava kuraklığa, kuraklık ise sıcak havaya yol açıyor” vurgusunu yaptı.
Karşılaştırmalı haritalar, batı yakasının ve Meksika’nın su kaynaklarını oluşturan nehirlerin ve göllerin neredeyse yarı yarıya küçüldüğünü ve hatta bazısının tamamen kuruduğunu ortaya koyuyor.
En görünür ve vurucu etkinin Mead Gölü’nde görüldüğünü, inanılmaz derecede küçülen Mead Gölü’nün Hoover Barajı’nın inşaatı sırasında suyla dolduğu 1930’lardan beri en düşük su düzeyine indiğini aktaran CNN, Kaliforniya’daki Oroville Gölü’nde 1967’de açılan Edward Hyatt hidroelektrik santralinin su düzeyinin bu oranda azalmaya devam etmesi halinde 2-3 ay içinde kapanmak zorunda kalacağını duyurdu. Haberde barajın 50 küsur yıldır ilk kez kapanma noktasına geleceği tarihin tam da aşırı sıcak ve kuraklık nedeniyle batıyı sürekli kasıp kavuran orman yangınlarının zirve yapacağı döneme denk geleceğine dikkat çekildi.
ABD medyasında manzara ‘batı yakasının susuzluktan kuruduğu’, en zengin eyalet Kaliforniya’nın ‘aşırı sıcak kıyameti’ ve ‘mega-kuraklık’ yaşadığı şeklinde betimleniyor. Kuraklık su düzeyiyle, sıcaklık dalgaları ısı düzeyiyle ölçülüyor.
Hava sıcaklığı batı yakası genelinde 38 derecenin üzerinde seyrediyor. Büyük şehirlerden Phoenix geçen haftanın tamamını 46 derecenin üzerinde pişerek geçirdi. Hava sıcaklığı Arizona eyaletindeki Phoenix’te perşembe 48, cuma 47 derece, Nevada eyaletindeki Las Vegas’ta 46 derece, Güney Kaliforniya’daki Mojave Çölü’nün bir parçası olan Ölüm Vadisi’nde 53 dereceye ulaştı. Gezegendeki en yüksek sıcaklık değerlerine sahip Ölüm Vadisi’nde Ağustos 2020’de termometre 54.4 dereceye çıkarak rekor kırmıştı.
Yaklaşık 50 milyon kişi aşırı sıcaktan etkilenirken, insanlar mecbur kalmadıkça evlerinden çıkmamayı tercih ediyor. Phoenix’te aşırı hava sıcaklığından kaynaklanabilecek ölümlerle ilgili uyarılar yapılırken, acil durum ilan edilen Kaliforniya eyaletinde de halka klimalı ortamlarda bulunmaları ve güneşe çıkmamaları uyarısında bulunuldu. Ancak klimaların aşırı çalışması da elektrik sistemlerinin çökmesi riskini beraberinde getiriyor.
Kuraklığın neden olduğu su kıtlığından doğrudan ya da dolaylı etkilenenlerin sayısı yaklaşık 100 milyonu buluyor. Üstelik kuraklık koşullarının 300 milyon hektarlık ekili alanın etkilemesiyle tarım, hayvancılık ve ilgili sanayiler ağır darbe yediğinden, gıda sıkıntısı ve sebze-meyve-et fiyatlarının yükselmesi bekleniyor.
Geçen yıl Kaliforniya’yı kasıp kavuran, San Francisco şehrinin kızıla bürünmesine neden olan orman yangınları, şimdiden geçen yılın iki katına çıkma yolunda ilerliyor.
Aşırı sıcak dalgasının etkilerinden birisi de hava kalitesinin kötüleşmesi. NASA’nın hava kirliliği uzmanı Ryan Stauffer, Phoenix’te hava kirliliği kayıtlarının ilk tutulduğu 1980’den beri en kirli havanın görüldüğünü belirtti.
Uzmanlar ABD’nin batısında cehennem azabı yaşanmasında insan faaliyetlerinden kaynaklanan küresel ısınmanın rol oynadığında sözbirliği ediyor.
Kaliforniya Üniversitesi Lawrence Berkeley Ulusal Laboratuvarı’ndan iklim bilimci Michael Wehner, ABD’deki sıcak hava dalgasının iklim değişikliği nedeniyle 3-5 derece daha sıcak yaşandığını ve gelecekte daha da kötüleşebileceğini belirtti. Kathleen Johnson da mevcut kuraklığın iklim değişikliğiyle doğrudan ilişkisine vurgu yaparak “Potansiyel olarak en az 1200 yılın en kötü kuraklığı olma yolunda ilerliyor” öngörüsünde bulundu.
Arizona Üniversitesi’nin iklim bilimi profesörü Joellen Russell, güneybatı bölgesinin, küresel ısınmanın neden olduğu aşırı sıcakların tehlikeleri söz konusu olduğunda daha sonra ülkenin tamamını neyin vuracağının erken bir örneği olduğunu söyledi. Russell, çocukların geleceğini kurtarmak için iklim krizine müdahalede acele etmek gerektiği uyarısını yaptı.
Kaynak: Sputnık