Uzmanlar, bir rüya bittiğinde rüyanın yüzde 50’sini unuttuğumuzu ve 10 dakika sonra yüzde 90’ının hafızada kaybolduğunu düşünüyor. Ancak yapay zekanın rüyalarımızı kaydetmesiyle bu durum yakında değişebilir.
Yapay zeka artık beyin taramalarını okuyabiliyor ve bir kişinin gördüğüne çok benzeyen görüntüler üretebiliyor.
Bu teknoloji, farklı hayvan türlerinin çevrelerini nasıl algıladıklarını incelemek ve felçli insanlar için iletişime yardımcı olmak gibi çeşitli potansiyel uygulamalara sahip.
Daha önce birçok laboratuvar, beyin taramalarından görüntüleri yeniden oluşturmak için yapay zekayı kullanmıştı.
Ancak yeni çalışma, bir Alman grup tarafından geliştirilen ve 2022’de piyasaya sürülen Stable Diffusion adlı bir algoritmayı kullanan ilk çalışma oldu.
Algoritma, metinden görüntü üreten yapay zekalara benzer beyin modellerini binlerce fotoğrafla ilişkilendirmek için, ek metin açıklamaları kullanılarak eğitildi.
Diğer algoritmaların aksine, Stable Diffusion daha az eğitim gerektiriyor ve bu da onu “beyni deşifre etmek” için yenilikçi bir yöntem haline getiriyor.
Osaka Üniversitesi’nde bir sistem nörobilimcisi olan Yu Takagi, yapay zeka algoritmasının görüntüler oluşturmak için beynin farklı bölgelerinden gelen beyin aktivitesi bilgilerini kullandığını açıkladı.
Algoritma, beynin aktif bölgelerine kan akışındaki değişiklikleri saptayan fonksiyonel manyetik rezonans görüntüleme (fMRI) beyin taramalarından elde edilen verileri yorumluyor.
Beynin temporal ve oksipital lobları, bir kişi onu görüntülediğinde görüntü hakkında farklı bilgi türlerini kaydediyor.
Yapay zeka sistemi, katılımcılardan alınan beyin taramalarında test edildi, ancak diğer bireylere genişletilmesi, sistemin yeniden eğitilmesini gerektirecek.
Araştırmacılar, teknolojinin bilişsel sinirbilim araştırmaları için yeni fırsatlara yol açabileceğini ve hayali düşünceleri ve rüyaları engellemek için kullanılabileceğini umuyorlar.