Büyükelçi Flake: Hanımefendiler, Beyefendiler, Değerli Misafirler, Sayın Dışişleri Bakan Yardımcısı Faruk Kaymakcı,
Eşim Cheryl, oğlumuz Austin ve Dallin, kızımız Alexis ile eşi Jason ve çocukları Wells, Coco ve Bridget ile birlikte bugün burada bulunmaktan büyük bir memnuniyet duyuyorum. Bizim beş çocuğumuz beş de torunumuz var. Benim ayrıca on kardeşim var. İşte ben Senato’ya böyle seçildim. Ülkemizin bağımsızlık yıldönümünü sizlerle birlikte kutlamak üzere bugün Ankara’da sizlerle beraber olmak Cheryl ve benim için harika bir şey. Biz evlenmeden kısa bir süre önce Cheryl, Brigham Young Üniversitesi’nin Genç Büyükelçiler adlı gösteri grubuyla Türkiye’ye gelme şansını yakalamıştı.
Yaşlı bir büyükelçi olarak Türkiye’ye gelirken, çıktığımız bu yolculukta başladığımız noktaya döndüğümüzü hissediyorum. Türkiye gibi önemli bir görev yerinde, gerek siyasi gerekse coğrafi olarak kendisini her zaman olayların merkezinde bulan bir ülkede ülkemi temsil ediyor olmak benim için büyük bir onur.
ABD ve Türkiye, Amerikan askerlerinin ve Mehmetçiklerinizin Kore’de bir taarruz harbini geri püskürtmek için omuz omuza savaşmasından bu yana, Kore’den Kuveyt’e ve Kosova’ya kadar başka ülkelerin bağımsızlık ve özgürlüklerini savunmak için birlikte çaba sarf etmiştir.
Sizlere Türkiye ile memleketim Arizona arasındaki son derece ilginç bağlantıdan söz edeyim. Mekke’ye Hac ziyaretinde bulunduktan sonra daha ziyade Hoca Ali olarak bilinen Philip Tedro, 1828’de Türkiye’de doğdu. Hoca Ali, büyük Amerikan Çölü boyunca develerle yük taşınması için 1856’da ABD Ordusu tarafından işe alınan bir deve yetiştiricisi ve eğiticisiydi. Aslına bakarsanız bu iş için kullanılan develerin çoğu Türkiye’den gelmişti.
Ancak ordunun elindeki eşeklerin, atların ve katırların büyük develere ayak uyduramaması nedeniyle yapılan bu deneme sonuçta başarısız oldu. Hoca Ali de develerini uzun yıllar boyunca özgürce yaşayacakları Arizona Çölü’ne saldı.
Hoca Ali’ye gelince, o da evlenerek Quartzsite adlı küçük bir kasabaya yerleşti. Uzun süre adını telaffuz edemeyen yöre halkı Hoca Ali’ye “Hi Jolly” adını verdi ve efsane de böyle doğdu.
Bugüne kadar Quartzsite, bu ünlü ve renkli sakinini her yıl Ocak ayında gerçekleştirilen Hi Jolly Festivali ile anıyor. YouTube üzerinden arama yaptığınızda Hoca Ali’nin onuruna yazılan “Hi Jolly” şarkısının farklı versiyonlarını bulabiliyorsunuz. Doğduğum eyaletteki çocuklar, bir zamanlar Arizona Çölü’nde dolaşan başıboş develerle ilgili hikayeleri her gece kamp ateşi eşliğinde dinliyorlar.
Bugün burada bağımsızlığı kutlamak için bulunuyoruz. Peki bağımsız olmak ne kadar önemli? Bu ulusun kurucusu Mustafa Kemal Atatürk “Böyle bir millet esir yaşamaktansa ölsün daha iyidir. O halde ya istiklal ya Ölüm!” demişti. Bizim kurucu atalarımıza da işte bu dinamik ilke rehberlik etmişti.
Amerika’da Patrick Henry’nin şu ünlü sözlerini duymayan okul çocuğu hemen hemen yoktur: “Hayat o kadar değerli, barışsa o kadar tatlı mıdır ki zincirler ve kölelik pahasına satın alınabilsin? Başkalarının hangi yolu seçtiğini bilmem ama ya özgürlüğü verin ya da ölümü bana!”
Türkiye’nin, Rusya’nın Ukrayna’yı işgalini güçlü bir şekilde kınadığını düşündüğümüzde, Ukraynalıların, Türk mühendisliğinin kaydettiği olağanüstü ilerlemeye ithafen yazdıkları “Bayraktar” adlı “kahramanlık şarkısı” geliyor akıllara.
ABD ile Türkiye arasında bir önceki yıla göre yüzde 30 artış göstererek geçen yıl 28 milyar dolara ulasan ticareti dikkate aldığımızda, ülkelerimizi birbirine bağlayan şeyin sadece güvenlik ilişkileri olmadığını görüyoruz.
Kültür ve eğitim alanlarında Türk öğrencilerin yurtdışında eğitim görmek için en fazla tercih ettiği ülke olmanın gururunu yaşıyoruz. Amerika Birleşik Devletleri’ndeki Avrupalı öğrenciler arasında en başta gelen öğrenciler Türk öğrencilerdir.
Bağımsızlık Günü’nde özellikle eğitimin önemine vurgu yapmak yerinde olacaktır. Devrimin en yoğun olduğu dönemde kurucu atalarımızdan John Adams, eşi Abigail’e şu sözleri yazmıştı: “Oğullarım matematik ve felsefe eğitimi alma özgürlüğüne sahip olsun diye siyaseti ve savaşı öğrenmeliyim.”
“Bundan sonra pek mühim zaferlere kavuşacağız. Fakat bu zafer süngü zaferleri değil, ekonomi ve ilim ve kültür zaferleri olacaktır.” Bu sözleri söyleyen Türkiye’nin kurucu atası da benzer şekilde ileri görüşlü bir insandı. Ülkelerimizin tüm bunları başardığını söylemenin yerinde olacağını düşünüyorum!
Genç Büyükelçi olan eşim ve yaşlı Büyükelçi olan ben, Türkiye’de bulunmaktan kesinlikle büyük bir mutluluk duyuyoruz. Bu kadim ülkede bu denli harika, cömert ve nazik insanların arasında olmak bizim için hayallerimizin gerçekleşmesi anlamına geliyor. ABD’nin Bağımsızlık Günü’nü kutlarken kalplerimiz, 4 Temmuz tarihinde 246 yaşına girecek olan Atlas Okyanusu’nun öte yanındaki o genç, her şeye daha yeni başlamış ülkeye ait hala.
Ne zaman Cheryl ile beraber ülkelerimizi birbirinden ayıran o engin denizin üzerinde batıya doğru uçakla seyahat etsek, yeni dünyaya buna benzer ama daha yavaş ve daha zahmetli bir seyahate çıkan Amerikalı bir göçmenin bundan yüz yıl önce kaleme aldığı şiiri hatırlıyoruz. Şiir şu şekilde:
- Güzeldir eski dünyayı görmek, gezinmek bir ucundan diğerine
Nam salmış sarayların, meşhur kentlerin içinde.
Hayran olmak vardı un ufak olmuş kalelere ve kralların heykellerine
Ama galiba doydum artık ben köhnemiş şeylere. - İşte Amerika yurdum benim, yurdumdayım ben yine
Yurduna dönüyor yüreğim, olmayı özlediğim yere.
Gençliğin ve özgürlüğün diyarına, okyanusun sınırlarının çok ötesine
Havanın günlük güneşlik, bayrağınsa yıldızlarla kaplı olduğu o yere.
Ah Amerika yurdum benim, yurdumdayım ben yine
Bir gemi istiyorum, batıya doğru seyredecek, yırtıp dalacak o dalgalı denize.
Herkese yetecek yer olan o kutlu diyara, okyanusun sınırlarının çok ötesine
Havanın günlük güneşlik, bayrağınsa yıldızlarla kaplı olduğu o yere.
Çok teşekkür ederim Türkiye. Bize karşı çok iyisin.
Bağımsızlık Günün kutlu olsun Amerika.
Kaynak: ABD Ankara Büyükelçiliği