Amerika Birleşik Devletleri’nin Oregon eyaletinde Babalar Günü hediyesi olarak 15 dolarlık bir pantolon çalmaya çalışan Siobhan Cancél, suç üstü yakalandı. O gün 15 yaşındaydı, şu an 35 yaşında. Çalamadığı pantolonun bedelini yıllarca ödedi, şimdi ise sistemi değiştirmek için çabalıyor. Peki nasıl?
ABD vatandaşı Siobhan Cancél, Babalar Günü için iyi bir hediye olabileceğini düşünerek gözüne kestirdiği pantolonu çalmaya çalıştı ancak dükkandan çıkamadan yakalandı. Kendisi o sırada 15 yaşında, çalmaya çalıştığı pantolon da 15 dolardı…
Polis gelmiş, bileğine kelepçe vurulmuş olmasına rağmen hapse girmedi ancak çalamadığı pantolonun bedelini defalarca yıllar boyunca ödedi. Siobhan şimdi 35 yaşında. ABD’nin yargı sistemindeki bir durumu değiştirmeye çalışıyor.
MAHKEMENİN BİR BEDELİ VAR…
Haber Global’den Metin Aktaşoğlu’nun haberine göre, Pek çok ABD eyaletinde olduğu gibi Oregon’da da davanın maddi bir bedeli var. Mahkeme ücreti gibi operasyonel masraflar, davanın kaybedeni tarafından ödeniyor. Siobhan’ın, o dönem çocuklarına bakmak için düşük gelirli ve zorlu işlerde çalışan annesi, mahkemenin faturasıyla sarsıldı.
Ödemeyi geciktirmeleri durumda ceza ile artacak olan 500 dolarlık bir fatura, ailenin önüne kondu ve bu faturayı ödemekte tahmin edileceği gibi geciktiler. Siobhan, annesinin o dönem bırakın bu faturayı ödeyebilmeyi, masaya yemek koymakta çok zorlandığını anlatıyor.
Bu basit ve başarısız hırsızlık girişiminden üç yıl sonra borcu ödemeye koyulduklarında fatura bin 200 dolara yükselmişti. Yapılandırmaya gittiler, borç aileye yıllarca ayak bağı oldu, düşe kalka taksit kaçıra kaçıra, nihayet borç kapanmıştı.
‘KUTLAMA YAPTIĞIMIZI HATIRLIYORUM’
Siobhan Cancél şöyle hatırlıyor: “Annem benim hatamın bedelini ödemek için elinden geleni yaptı. Nihayetinde ben üniversitedeyken son taksidi ödedi. Kutlama yaptığımızı hatırlıyorum.”
ABD’de siyahlara yönelik sistematik ırkçılık ve ayrımcılık, Siobhan Cancél’in başına gelen olayda da baş göstermiş. Şu an eşit ve adil eğitim hakkı için mücadele veren bir sivil toplum kuruluşu olan Stand for Children Oregon’un Lane County bölgesinin gönüllü lideri olan Cancél, o gün o mağazada kendisiyle birlikte bir sınıf arkadaşının daha hırsızlık yaptığını belirtiyor:
“Personel, arkadaşımı ve beni bir arka odaya çekti ve bize polisi arayacağını söyledi. İkimiz de polis yerine ebeveynlerimizi araması için yalvardık ama dakikalar sonra polis geldi. Bana kelepçe taktılar. Beyaz arkadaşım da hırsızlık yapmıştı ancak onun gitmesine izin verdiler. Üzeri bile aranmadan, çaldığı eşyayla kapıdan çıkıp gitti.”
‘BEYAZ OLSAYDIK…’
Oregon Eyalet Senatörü Floyd Prozanski’ye soru önergesi içeren bir dilekçe (yukarıda görselde) yazan ve “İnsanları adeta fakir oldukları için cezalandıran bu sistemde bir problem var” diyen Siobhan Cancél kritik sorular soruyor:
“Beyaz olsaydık ne olurdu? Çalışanlar bana biraz daha nazik davranıp bir azar çekip gönderirler miydi? Annemin teklifini kabul edip pantolonun parasını ödemesine izin verirler miydi? Memurlar bileğime kelepçe takar mıydı?”
Siobhan Cancél, pek çok eyalette var olan kanunun en azından çocuklar için geçerli olmaması gerektiğini savunuyor. Çocukların hataları nedeniyle, fakir ve özellikle beyazlar dışındaki ailelerin bedeller ödemek zorunda kaldığı bir sistemin yanlışlığından söz eden Cancél, bir an evvel, kendisi gibi örneklerin çoğalmaması için de yasanın değiştirilmesini tavsiye ediyor.
Ülke genelinde yapılan çalışmalar da hapis cezaları gibi bu tarz para cezalarının ve faturaların da orantısız bir şekilde düşük gelirli ailelere, beyazlar haricindeki bireylere ve azınlıklara yöneltildiğini gözler önüne seriyor.
Kaynak: ABDPOST
